“Vilâyât-ı şarkiyeye âit Ermeni meselesi hallolunmuştur. Fuzûlî mezalimle millet ve hükümetin lekedâr edilmesine lüzum yoktur.” (Dahiliye Nazırı Talat Paşa, 29 Ağustos 1915)
“Ermeni meselesi hallolunmuştur” Talat Paşa’nın 29 Ağustos 1915’te Ankara’ya gönderdiği bir telgrafta kullandığı ve “fuzuli mezalim”den kaçınılmasına işaret ettiği bir ifade. İfade aynı zamanda Taner Akçam’ın 2008 yılında yayınladığı değerli kitabına başlık olarak seçtiği bir ifade. Akçam’ın Ermeni Meselesi Hallolunmuştur kitabı, kanaatimce Ermeni meselesi hakkında Türkçe yazılan en önemli eserdir. Kitabı özellikle değerli kılan üç nokta var. Birincisi, kitap Ermeni tehcirinin de bir parçası olduğu “Anadolu’nun gayrimüslimsizleştirilmesi” sürecinin/projesinin 1913-14 yıllarındaki Rum ayağına dair oldukça detaylı bilgiler sunuyor ve bu sayede de Ermeni tehcirini tarihsel ve siyasi bağlamı içinde anlamamıza yardım ediyor. İkincisi, kitabın ana argümanları Osmanlı arşiv belgelerine (özellikle Başbakanlık Osmanlı Arşivi’ne) dayandırılıyor. Üçüncü olarak da, Ermeni tehcirine dair resmi tarihin yapageldiği “Protestan/Katolik Ermeniler tehcirden muaf tutuldu” ve “Tehcirde ihmali ve suçu bulunan görevliler cezalandırıldı” gibi savunma argümanları ikna edici delillerle zayıflatıyor.
Kitabın en önemli zaafı, Akçam’ın “soykırım” kelimesine yönelik saplantısından dolayı pek çok belgeye zorlama yorumlar getirmesi. Bunun sonucunda da, 1915’in bir “etnik temizlik” olduğunu güçlü bir şekilde ortaya koyan kitabın Akçam’ın “soykırımı ispatlama” ısrarından dolayı eleştiriye çok açık bir hale gelmesi. Ki Akçam’ın kitabını itibarsızlaştırmak isteyenler, bu zaafı kullanmakta gecikmemiş ve kitaptaki maddi hatalar ve zorlama yorumlardan dolayı kitabı büsbütün ciddiyetsiz ve değersiz bir çalışma olarak sunmuşlardır. Akçam’ı Osmanlıca belgelerin okunmasında hata yapmakla itham ederken, kendileri Akçam’ın günümüz Türkçesiyle yazdığı kitabında Alman konsolosun kullandığı bir ifadeyi Akçam kullanmış gibi gösterip Akçam’ı tutarsızlıkla suçlayan güdümlü ve hakkaniyetsiz eleştirmenleri ciddiye almıyorum elbette. Ama kitabın zorlama yorumlar konusundaki zaafının kitabın genel değerini düşürdüğü de bir gerçekti maalesef.